Haber ajansımıza bugün gelen yoğun ihbar ve sitem dolu mesajlarda, okuyucularımız bizleri yakından takip ettiklerinden, Beykoz balık ekmek işletmesiyle ilgili yayınladığımız haberleri yakından takip ettiklerinden, okuyucularımız tarafından gelen mesajlar şunlardan ibarettir: Beykoz balık ekmek işletmesine ve bazı resmi kurumlara büyük tepki yağdı. Beykoz balık ekmek, yıllardır Beykoz sahillerini işgal etmiş, halkın sahilden geçmelerine izin vermemiş, su ürünleri balıkçı barınağı içerisinde, Beykoz Balık Ekmek isimli teknenin barınak içerisindeki 355 ada 17 parsel, 19 parsel ve diğer parselleri de yıllardır işgal etmiş, kaldırımlar sökülerek otoparklar yapılmış, barınak önündeki ızgaranın yıllardır çalışma ruhsatının olmadığı, yıllardır ruhsatsız olarak ticaret yaptığı ve halen ticaretine devam ettiği, barınak karşısında eski Tolon Restoran'ın bitişiğinde 301 ada 25 parselde hayvanı bağlasan hayvanın duramayacağı bir baraka kiralayarak bu yeri kaçak işletme yaptığını, yapılan bölgenin Beykoz İlçesi Gümüşsuyu Mahallesi, 301 Ada 25 Parsel'de bulunan Beykoz Balık Ekmek isimli işletmenin ve mülga Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığı'nın 14.12.1974 tarihli ve 8172 sayılı kararı ile tespit ve tescil edilen Boğaziçi Doğal ve Tarihi Sit Alanı'nda, aynı kurulun 24.06.1983 tarihli ve 15175 sayılı kararı ile sınırları tespit edilen Boğaziçi Alanı Öngörünüm Bölgesi'nde kaldığı tespit edilmiştir.

Bu bölge heyelan bölgesi olduğu halde, bu yerin arka cephesi istinat duvarı olduğu halde, bu işletme, Beykoz Balık Ekmek işletmesi, istinat duvarının dibini kazarak çevreyi tehlikeye sokarak, istinat duvarının üstündeki binaları tehlikeye sokarak, işletmesini büyütmek için insan hayatlarını hiçe sayarak burada kaçak inşaat yaparak hayvanı bağlasan hayvanın duramayacağı bir yeri lüks bir restoran haline getirmişlerdir. Bu yerle ilgili olarak Beykoz Kaymakamlığı'nın arşivlerinde mülkiye müfettişi raporları mevcuttur. Bu işletme sahipleri siyasi güçlerini kullanarak kaçak inşaatlar yapmışlardır ve çalışma ruhsatları olmadan yıllardır balık pişirme ızgarasının olduğu yerde ticaret yapmaktadırlar. İzci Haber Ajansı'nı yakından takip ettiğimizden, kaçak yapılan işletme yeriyle ilgili ilgili makamlara yazışmalar yapıldığını, yapılan yazışmaların belgeli olarak haberinde yayınladığını, kaçak işletme yeriyle ilgili ilgili makamlar tarafından yapı tatil tutanağı tutulduğunu ve savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, ızgaranın olduğu yerinde çalışma ruhsatı olmadığı halde ne ilçe ne il belediyeleri tarafından mühürlenmediğini, yıllardır çalışma ruhsatı olmadan kaçak faaliyet gösterdiklerini, Boğaziçi İmar Müdürlüğü tarafından bu ızgaranın yıkım kararı çıktığını, fakat bu işletme sahipleri ancak ilgili idare mahkemece verilen yürütme durdurma kararı gereği yıkım işlemi gerçekleştirilmemiştir.

Fakat bir vatandaş bu konumda olmuş olsaydı, mahkeme kararı olsaydı bile Boğaziçi İmar Müdürlüğü buranın yıkımını gerçekleştirirdi. Bizler Beykoz halkı olarak diyoruz ki, kanunsuz olarak yasaları çiğneyerek, "Kanun sen kimsin?" diyerek ben istediğim şekilde ticaret yaparım diyen bu işletme sahipleri de aynısını yapmaktadırlar. Aynısını yapıyorlar ki Beykoz'da bazı yerel gazeteler, dün balıkçılık ticaretine başlayan kişileri profesyonel balıkçı diye tanıtılıyor. Şöyle ki, dün Beykoz Balık Ekmek işletmesi ortaklarının düğünleri vardı. Fakat bizler Beykoz halkı olarak bu işletme niye bu kadar kaçak inşaat yapıyor, ruhsatsız ticaret yapıyor, haklarında şikayetler var ama görmezden gelip bu işletme hakkında işlemler yapılmıyor. Dünkü düğüne gelen çelenklerde iki resmi kurumun çelenkleri biz Beykoz halkını

Hayal kırıklığına uğratmıştır. Şimdi anlıyoruz ki işte bu işletme sahipleri siyasi güçlerini kullanarak ilçe ve il belediyelerini arkalarına alarak ve çelenk yollayan resmi kurumları da arkalarına alarak istedikleri şekilde kaçak inşaat yaparlar, çalışma ruhsatları olmadan ticaretlerine devam ederler. Beykoz'un bazı yerel gazeteleri balıkçılığın B'sinden anlamayan kişileri profesyonel yaparlar, reklamın kralını yapmaya çalışırlar ki Beykoz'da gerçek balıkçılar varken diğer balıkçı esnaflarını  küçük düşürürler fakat yayınladıkları haberlerin yorumlarını dikkate almazlar.

Haber ajansımıza gelen sitem dolu mesajlar bunlardan ibaret olduğu, okuyucularımız ve Beykoz halkı gelen mesajlarda savcılığa verildiklerini, yıkım kararı çıkan ızgaranın olduğu yeri ve yürütme durdurma kararının dava dosyasının ve bazı açıklayamayacağımız konuların takipçisi olmamızı istemektedirler.

Bizler de İzci Haber Ajansı olarak, Beykoz Balık Ekmek işletmesinin ortağının düğününe gelen iki resmi kurumdan gelen çelenki dikkate aldığımız, okuyucularımıza hak verdiğimizi, yürütme durdurma kararını yakından takipçisi olacağımızı, haber ajansımızın şikayetçi olduğundan mahkemeye bizzat yürütme durdurma kararının iptalinin gerekçeleriyle beraber ve hukuki olarak Adalet Bakanlığı'na dilekçelerimizle açıklamalı şekilde başvuracağımızı, bu haber dosyasının İzci Haber Ajansı olarak sonuna kadar takipçisi olacağımızı, nasıl sahilleri tahliye ettirdiysek, barınak içerisindeki tekneyi tahliye ettirdiysek, kaçak otoparkı kapattırdıysak, kaçak yapılan işletme inşaatına yapı tatil tutanağı tutturdıysak, ızgaranın olduğu bölgede çalışma ruhsatı olmadan ticaret yaptığını, vay efendim burası tapulu yer, vay efendim yürütme durdurma kararı aldık bunların arkasına sığınarak burada çalışma ruhsatı olmadan ticaret yapılmaması için ve buranın yıkımının gerçekleştirilmesi için ve hayvanı bağlasan hayvanın duramayacağı barakayı lüks bir restoran haline getirerek kaçak işletme yaptığını, bunun da takipçisi olacağımızı, İzci Haber Ajansı'nın elinde Beykoz Balık Ekmekle ilgili Beykoz Belediyesi'nden alınmış üç ruhsat var fakat Beykoz Belediyesiyle yapmış olduğumuz yazışmalarda 2020 yılında ve 2023 yılında toplam iki ruhsat alındığı görünmekte ve diğer ruhsat nereden nasıl alındığını Beykoz Balık Ekmeğin web sitesi olmadığından biz basın olarak bu konuyla ilgili görüşlerini almak istediğimizde Beykoz Balık Ekmeğin WhatsApp hattına ruhsatlarla ilgili ve bazı konularla ilgili açıklamalı şekilde haber konusunu ilettiğimiz halde ajansımıza en ufak cevap vermemektedirler. Haberini yayınlayıp tekrar yine açıklama istediğimizde yine sessiz kalmaktadırlar. Bizler İzci Haber Ajansı olarak bu bölgenin yakın takibinde olacağımızı, ilgili makamlara yazışmalarımızı yapacağımızı, ne pahasına olursa olsun bu haber dosyasının sonuna kadar gideceğimizi hatırlatırız.