|
Tweet |
İZCİ MEDYA https://www.facebook.com/
Türkiye’de hava kirliliği, en önemli çevresel sağlık sorunlarından biri haline geldi.
Son verilere göre, yalnızca son iki yılda 127 bin kişi hava kirliliğine bağlı nedenlerle yaşamını yitirdi.
Uzmanlar, kirli havanın yalnızca solunum yollarını değil, kalp-damar ve sinir sistemini de olumsuz etkilediğini belirtti.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Hüseyin Toros, “Bir insan günde ortalama 15 kilogram hava soluyor. Soluduğumuz hava, akciğerlerden kalp ve damar yoluyla tüm vücuda yayılıyor” açıklamasında bulundu.
Star Haber’in aktardığı verilere göre, 2023–2024 yıllarını kapsayan dönemde Türkiye genelinde yaklaşık 127 bin kişi hava kirliliği kaynaklı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdi.
Dünya genelinde bu sayı 8 milyonun üzerinde.
Uzmanlar, kış aylarında yakılan soba, yoğun trafik, artış gösteren sanayi faaliyetleri ve betonlaşmanın hava kirliliğini tetikleyen başlıca unsurlar olduğunu vurguladı.
İstanbul’da yapılan ölçümler, bazı ilçelerdeki hava kalitesinin sağlık sınırlarının çok üzerinde olduğunu ortaya koydu.
2023–2024 yılı verilerine göre hava kirliliği en yüksek ilçeler şunlar oldu:
Esenyurt
Yenibosna
Şişli
Kartal
Bu ilçelerde ölçülen partikül madde oranlarının, DSÖ’nün önerdiği sınır değerlerin katbekat üzerine çıktığı ifade edildi.
İstanbul’un bazı bölgelerinde ise hava kalitesinin nispeten daha iyi olduğu tespit edildi.
Büyükada, Şile ve Sarıyer, şehrin havası en temiz ilçeleri arasında yer aldı.
Uzmanlara göre bu bölgelerde yeşil alan yoğunluğu, düşük trafik yoğunluğu ve deniz etkisi, hava kalitesini koruyan en önemli faktörler arasında.
Son yapılan araştırmalar, hava kirliliğinin yalnızca solunum sistemiyle sınırlı kalmadığını, beyin sağlığını da etkilediğini ortaya koydu.
Uzmanlar, Alzheimer ve demans semptomlarının çevresel faktörlerle, özellikle de kirli hava ile ilişkili olduğunu açıkladı.
Hava kirliliğinin beyne ulaşarak sinir hücrelerinde hasar oluşturabileceği ve bilişsel işlevlerde bozulmalara yol açabileceği vurgulandı.
İstanbul dışında da hava kirliliği ciddi bir sorun olmaya devam ediyor.
Iğdır, Erzincan ve Kütahya, Türkiye genelinde hava kalitesi en düşük şehirler olarak öne çıktı.
Uzmanlar, bu şehirlerde sanayi tesisleri, evsel ısınma yöntemleri ve coğrafi koşulların kirlilik oranlarını artırdığını belirtti.
Prof. Dr. Hüseyin Toros, hava kirliliğinin görünmeyen bir tehlike olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Soluduğumuz hava, akciğerlerden kalp ve damar sistemine ulaşarak tüm organlara yayılıyor. Havanın kalitesi doğrudan yaşam kalitemizi belirliyor.”
Toros, vatandaşların özellikle sabah ve akşam saatlerinde trafiğin yoğun olduğu bölgelerde bulunmamaya özen göstermesi gerektiğini de hatırlattı.