|
Tweet |
İZCİ MEDYA https://www.facebook.com/

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, seri üretim hattından yeni çıkan Altay tankının teslimi töreninde konuşurken “Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk? Toplu iğne, silahtan bahsetmiyorum, hayır. Şu anda hamdolsun silahlarını üreten bir Türkiye var” ifadelerini kullandı.

25 yıl öncesinden bugünlere baktığımızda üreten bir ekonomiden tüketerek büyüyen bir Türkiye’ye geçiş yapıldığı görülüyor. Cumhuriyet’in ilk 15 yılı kalkınmanın nasıl olması gerektiğini gösteren, Türk milletin Kurtuluş mücadelesinde kazandığı zaferi ekonomiyle taçlandıran bir dönemdi.
1920’li yılların sonunda dünya ekonomik krizle sarsılırken Türkiye Cumhuriyeti bütçe fazlası veriyordu.

2007’de Afyonkarahisar, Alpullu Bor, Burdur, Çorum, Elbistan, Erzincan Erzurum, Ilgın, Kastamonu, Kırşehir Muş, Turhal ve Yozgat olmak üzere 14 şehirdeki şeker fabrikaları özelleştirildi.
11 BANKA KURULDU
Borçlarla boğuşan bir bütçe, yüksek enflasyonla yaşayan toplum ve sanayisiz bir mirasla mücadele eden genç Türkiye, ekonomide kararlı ve planlı bir yol izledi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, üretimi artırmak ve sanayiyi kurumsallaştırmak için devlet eliyle fabrika ve atölye inşasına öncelik verdi. Atatürk ilk olarak 1924’te İş Bankası’nı kurdu. Bu tarihten 1937’ye kadar geçen sürede Merkez Bankası dahil 11 banka daha kurarak ekonomi politikasının temel stratejisini hayata geçirdi. Ardından un, şeker ve pamuklu dokuma tekstil fabrikalarını hayata geçirdi. Bu atılımı demir-çelik enerji ve altyapı yatırımlarıyla destekledi.

1925'te kamulaştırılan TEKEL, 2008’de özelleştirilerek British American Tobacco'ya satıldı. TEKEL işçileri 4 Şubat 2010 tarihinde en büyük toplu iş bırakma eylemine imza attı.
Atatürk döneminde otomobil montajı ve uçak fabrikaları da dahil olmak üzere şeker, çimento, fişek, kiremit, havan, top, tüfek, mühimmat, dokuma, bez, süt, şişe ve cam gibi ülke ihtiyacının temelini oluşturan onlarca fabrika kuruldu. Cumhuriyetin eserleri, milletin dişiyle tırnağıyla var ettiği fabrikalar ve yatırımlar AKP döneminde tek tek satıldı.


102’nci yaşını kutladığımız Cumhuriyet’in birikimi yerli ve milli ne kadar kamu kuruluşu varsa AKP’nin 23 yıllık iktidarında elden çıkarıldı. Şirketler, fabrikalar, limanlar, oteller, enerji tesisleri tek tek satıldı. 2002 yılından bu yana 270’ten fazla kuruluşta hisse senedi veya varlık satış-devir işlemleri yapıldı.

TCDD’nin özelleştirilmesi niyetiyle 2013’te, “6461 Sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleşmesi Kanunu” çıkarıldı.
BANKADAN FABRİKAYA
Bu kuruluşlardan nerdeyse tamamında kamu payı kalmadı. 1986 yılından AKP’nin iktidara geldiği döneme kadar 8 milyar dolarlık özelleştirme yapılırken, 2002’den günümüze toplam 63 milyar dolardan fazla satış gerçekleştirildi. Satılan kurumlardan bazıları şöyle: Eti Elektrometalurji, Eti Gümüş, Eti Krom, Gübre Fabrikaları, PETKİM, HAVELSAN, TÜRK TELEKOM, TÜPRAŞ, SEKA Kağıt Fabrikası, Afyon Çimento Sanayii TAŞ, Akdeniz Elektrik Dağıtım AŞ, Alkollü İçkiler Pazarlama ve Dağıtım AŞ, EÜAŞ - Adıgüzel HES, OYAK İnşaat AŞ, SÜMER Holding - TÜMOSAN İşletmesi, SÜTAŞ Bursa ve Havalisi Pastörize Süt ve Mam.Gıda San. AŞ, TCDD, TEKEL, Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası AŞ, Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ (TÜPRAŞ), Türkiye Sınai Kalkınma Bankası AŞ (TSKB).

Cumhuriyet tarihinin ilk sanayi kuruluşu olan SEKA, 2005 yılında Sümer Holding ile birleştirilerek kapatıldı. SEKA, Türkiye'de kağıt sanayiinde yatırım ve planlamalar yapan kamu kuruluşuydu.
Deniz Ayhan