Bugun...



TÜGVA’nın ataları

15 Temmuz’dan sonra FETÖ sanığı olan eski bir hâkim ifadesinde üniversite öğrencisiyken İlim Yayma Yurdu’nda birlikte kaldığı üç ismi sıraladı. Bu isimlerin hepsi Yargıtay üyesi. Tarikatlardan yargıya uzanan bu ifade paralel yapılanmanın, TÜGVA’nın kökenlerini de ortaya koyuyor.

facebook-paylas
Tarih: 18-10-2021 09:05

TÜGVA’nın ataları

TÜGVA’nın, Fetullahçıların kopyası bir yöntemle paralel devlet yapılanmasına gittiği Metin Cihan’ın haberiyle ortaya çıktı. TÜGVA’nın referansıyla yargıda, orduda, devletin pek çok kurumundaki kadrolaşma isim isim ortaya saçıldı.

Sızan belgeler; kamu bina ve kaynaklarının TÜGVA, TÜRGEV, Ensar, İlim Yayma Cemiyeti ve benzerlerine peşkeş çekildiğini de ortaya koyuyor.
Hedeflerini ‘Ahlaklı ve dindar gençlik oluşturmak’ diye açıklayan bu vakıflar, halkın ortak varlıklarını yağmaladı, ‘ahlaklı’ gençlerini torpil ile devlete yerleştirirken binlerce liyakat sahibi insanın hakkını yediler.

 


Peki…

Onlarla aynı yollardan geçenler şu an o makamlara kurulmuş olabilir mi?

Bunun izlerini FETÖ soruşturmasında ifadesi alınan eski bir hâkimin sözlerinde sürelim.

FETÖ sanığı hâkime ifadesinde “Üniversite döneminizi anlatınız” diye soruldu. Şunları söyledi:

“Ben 1992 yılında Konya Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım ve oraya kayıt oldum. Ben Konya’da Diyanet Yurdu’nda kaldım. Bu dönem birlikte kaldığımız insanların bir kısmı şu anda Gölbaşı’nda savcılık yapmakta olan Erdoğan Güleç, İstanbul BAM (Bölge Adliye Mahkemesi) Üyesi Raşit Gündüz…

1993 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne yatay geçişle geçtim ve orada İlim Yayma Yurdu’nda kaldım. İlim Yayma Yurdu’nda ben, Harun Mert, Serdar Mutta, Faruk Şener ile birlikte kaldım.”


FETÖ sanığı hâkimin ifadesinde İlim Yayma Yurdu’nda birlikte kaldıklarını söylediği üç ismin tamamı bugün Yargıtay üyesi.

Harun Mert, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürü’yken 2018’de Hâkimler Savcılar Kurulu (HSK) tarafından Yargıtay’a atandı. HSK’nin 112 kişiyi yüksek yargıya atadığı bu kararname yandaş medyada ‘Yargıya FETÖ ile Mücadelede Taze Kan’ başlığıyla duyurulmuştu. Haberde Harun Mert’in, Fetullah Gülen’in ABD’den iadesi için çalıştığı vurgulanıyordu. Aynı kararnamede Harun Mert ile 1993 yılında İlim Yayma Yurdu’nda kalan Serdar Mutta’nın da Yargıtay’a atandığı yazıyordu.

2019 yılında ise HSK Genel Kurulu, boş bulunan 8 Yargıtay üyeliğine atama yaptı. FETÖ sanığı hâkimin ifadesinde “İlim Yayma Yurdu’nda birlikte kaldık” dediği üçüncü hâkim, Ankara Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Faruk Şener böylece Yargıtay üyesi oldu.

Özetle…

Bir dönem ışık evlerinde, Fetullahçıların yurtlarında birlikte kalanların doldurduğu yüksek yargıya 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden sonra başka dini cemaatlerin yurtlarından isimler yerleşti.

Onların listeleri, atanma yazışmaları sızmadı ama referansları malum.

FETÖ sanığı hâkim ifadesinde bu isimleri sayarak bir mesaj vermeye çalışmıştı. İlim Yayma Yurdu’ndan ayrıldıktan sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:

“1994 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne yatay geçiş yaptım. Tekrar yurt aramaya başladım. Şu an Genel Müdür olan ve o tarihlerde Hak-Yol Vakfı’nın evinde kalmakta olan akrabam Mustafa Gümüş’ün yanında kalmak istedim. Ancak evde boş yer olmaması nedeniyle kalamadım. Fakülte önünde kapıda dururken o esnada Konya Hukuk Fakültesi’nden Ankara Hukuk Fakültesi’ne geçiş yapan arkadaşımla karşılaştım. O da Konya’da Diyanet yurdunda kalıyordu. Kalacak yer aradığımı söyledim. O da kendisinin Cebeci’de Toprakkale Yurdu’nda kaldığını iyi bir yurt olduğunu, karışan olmadığını söylemesi üzerine onunla o yurda gittim ve o tarihten sonra 3. ve 4. sınıflarda o yurtta kaldım.”

Toprakkale Yurdu, Fetullahçılara aitti. FETÖ sanığı hâkim, yurttan ayrıldıktan sonra Fetullahçılarla hiçbir bağının kalmadığını savunuyordu. Ama sözleri tarikat yurtlarından yargıdaki kadrolaşmaya uzanan yolu ortaya koymuştu.

Aslında söylemek istediği açıktı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne yatay geçiş yapmasa, İlim Yayma Yurdu’nda kalsa şu an FETÖ sanığı değil Yargıtay üyesi olacağını anlatıyordu.

Ya da…

O zamanlar Hak-Yol Vakfı evinde yer olsa şimdi Adalet Bakanlığı’nda yüksek makamlarda olabilirdi.

Fetullahçıların AKP ile ortak ve devlette hâkim olduğu günlerde bu hâkimin Toprakkale Yurdu’nda kalmış olmanın nimetlerinden faydalandığına ise şüphe yok.

Liyakatin olmadığı yerde tarikatların koltukları paylaştığı bir devletin portresi kısa bir ifadeyle gözler önüne serilebiliyor.

Özetle…

TÜGVA’nın ataları zaten yüksek yargının makamlarında yıllardır oturuyor. Yeni nesil mensupları devlet kadrolarındaki basamakları hızla tırmanırken herhalde kendi geçmişlerini hatırlıyorlardır.

 

izcihaberajansi.com

Bir Gün




Kaynak: izcihaberajansi.com Bir Gün




Etiketler :

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SİYASET Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
HAVA DURUMU

www.izcihaberajansi.com


NAMAZ VAKİTLERİ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI